31.3.09

kiraz çiçekleri


bir nisan'ı beklemedi bahar, bugünden donatıverdi sokakları. ısıttı, ısındı, şaşırdı, şaşırttı. bu yüzden belki de, her zamankinden daha fazla istedim Regent's Park'da olmayı. buradan, buradakilerden, oradan, oradakilerden uzaklaşıp, bir süre için başka bir coğrafyada, başka bir iklimde, başka bir gökyüzünün altında yaşamayı. kitapevlerinde dolaşmayı, kırtasiye ve sanat malzemesi satan mağazalarda kendimi kaybetmeyi, havaalanlarında hiçbir yere ait olmadan kahve içmeyi, uçak koltuklarında hayaller kurmayı, yorgunluktan sızarcasına müze dolaşmayı, içinden nehirler geçen ve köprülerinden bisikletlerle geçilen şehirlerde yürümeyi saatlerce.

"ciddi" bir toplantıdan çıktım akşamüzeri. güneşin batışını erteleyen yaz saati uzatmalarının rahatlığı ile yürüdüm sokaklarda, "keşke spor ayakkabılarım olsaydı ayağımda" diye geçirdim içimden. keşke bir göl kıyısında olabilseydim, ya da bir ormanın dalgın sessizliğinde, ya da hiç olmadı Kadıköy'den Bostancı'ya uzanan sahil yolundaki kahve dükkanlarından birinde oturup, keyif yapabilseydim kendi kendime.

ne yapmak istediğimi düşünüyorum eve geldiğimden beri. Nigel Kennedy yanımda. az eşyalı bir valiz, defter kalem / emektar defter-bilgisayar / fotoğraf makinem; gitsem gidebildiğim kadar uzağa. gittiğim yere alışmadan yeni bir yere hemen, "o yerler bitene dek", yerler bitmez ki zaten.

baharla gelen yorgunluk değil bu: yolculuğa çıkmak isteği / dere tepe gitmek / kimselerle konuşmadan, kimselere hesap vermeden, öylece gitmek / gitgide azalarak, hafifleyerek, dinlenerek: geri dönmek mecburiyeti duymadan. sadece gitmek.

gitmek isteyeni tutan nedir?
gitmek isteyeni tutan kimdir?
gitmek bir kere girdi mi insanın aklına, onu kim tutabilir?

kağıttan çiçekler kessem, kumaştan bulutlar diksem, vivaldi / mozart / chopin / beethoven / brahms / bach / tchaikovsky / liszt / shubert / dvorak / mendelsohn / handel / debussy dinlesem, çektiğim fotoğraflardan kolajlar yapsam, sayfalarca yazı yazsam, sayfalarca ağlayıp, sayfalarca gülsem, resimler çizsem eskisi gibi, çizdiğim resimlerle konuşsam; kimseyi beklemesem / kimse de beni beklemese, müttefik olsak / ittifak kursak yalnızlıkla, gül gibi geçinip gitsek...


kiraz ağaçlarının çiçekleri
ve
benim için
akşam oldu,
öyleyse
iyi geceler herkese.

hk, 31.3.2009

Hiç yorum yok:

baharın işaretleri

Kimsesiz fotograflar albümü