"Yanılıyorsunuz aslında, arkadaşlarım kendi adlarına itiraf edemiyorlar ne yazık ki, ben dile getirmek durumundayım. Yazılarınızı çok beğendiklerini söylediklerinde, ben, "siz de yorum yazın isterseniz" dediğimde, sizin mükemmel cümleleriniz ve eşsiz anlatım kabiliyetinizin altına not düşebilecek kadar güzel cümleler kuramayacaklarını söylüyorlardı. Ben cahil cengaver kılığında hissediyorum kendimi onlar böyle söylediğinde, korkusuz, füçursuz bir çenebaz kişi şeklinde. İşte böyle, hep diyorum ya emin olun diye, gerçekten de emin olun ki nice nice sayısız -sessiz kalmayı yeğleyen- okurlarınız var/vardır sizin...", demiş Demet.
Demet'ciğim:
- cahil cangâver değilsiniz: siz yürekli, özenli, dikkatli bir okur / kaleminden bal damlayan bir sağıltıcısınız
- hiçbir okur "sevdiği, izlediği, benimsediği yazar(lar) kadar yetenekli / usta / becerikli olmak zorunda değildir "yazma eylemi" konusunda.
- "fütursuz çenebaz kişi" olduğunuzu kabul etsek bile ( ki bu karikatürize edilmiş olumsuzlamayı hiç haketmiyorsunuz) , ben bu durumdan çok hoşnutum.
- Okur "sessiz kalmayı neden yeğler?" anlamaya çalışıyorum. Yazmak "bir iyilik yapıp kuyuya atmak" gibi bir eylem mi olmalıdır yazan için ? Yoksa "yazan"ın yaptığı, ıssız bir adada kurtarılmayı beklerken denize bıraktığı içi mesajlı şişelerden birinin bir gün kendi kıyısına çarpması ve ancak içindeki mesajın bir başkası tarafından yazılmış olduğunu görmek istemesi midir? ( böylece adasında kalır ve daha çok mesaj / şişe bırakır denize her gün) Ya da uzun bir yürüyüşten sonra vardığı dağ başında olanca sesi / nefesi ile "ben buradayım" diye seslenmesi, ve bu cümlenin yankısını beklerken "ben de buradayım" diyen sesle irkilmesi midir?
- Sessiz kalmayı yeğleyen nice okurum olduğuna beni ikna etmeniz çok zor; ama siz ( ki şu 10 kişiye oğulcuğunuz ile birlikte dahilsiniz) benimle kaldığınız için çok mutlu olduğumu bilmelisiniz.
- "mükemmel cümlelerim ve eşsiz anlatma kabiliyetim" değil beni size sevdiren, anlattıklarım / hayallerim / çocukluğum / annem ve babam / hayalkırıklıklarım / bildiğim kek ve yemek tarifleri / bir de yaşadığım haller...
Size ve sevgili arkadaşlarınıza bu uzun ve uzak geceden aklım ve ruhum kadar "mor" bir çiçek gönderiyorum.
hk, 4.12.2008