30.3.07

uçucu olan...

Flör Damur yoksa Skandal mı bu banyodan
yeni çıkmış ve taranmış beyin kullandığı
"ö dö kolon"un adı bilemeyiz,
ama "en namlı krem, briyantin, kolonya
ve esansları imâl eden HASAN markası"nı
taşıdığından bir an bile şüphe duymamalıyız.
Şimdi antikacılarda kimbilir kaç liraya satılan
Hasan Kolonya şişelerini 1950'li yıllardan
günümüze dek saklayan sahipleri, bir zamanlar
o şişelerin içini dolduran "Popi, Cennet Çiçekleri,
Aşk Gecesi, Suar de Paris, Revdor, Krep dö şin,
Amorita, Kadın eli, Senkflör, Flörami" parfümlerinin
rayihasını hatırlayabiliyorlar mıdır acaba?
...
Yakın ya da uzak geçmişe ait kimi "şeyler" de
geriye sadece isimleri kalan bu esanslar gibi değil mi:
Sadece kullanıldıkları / yaşandıkları / duyuldukları /
duyumsandıkları / görüldükleri sürece var olan ve yitirilen...
Hayat böyle iken, yazar ve yaratıcı tüm sanatkârlar
biraz da "giderken kalmak"için üretmiyorlar mı aslında ?
...
hk, 31.III.2007

29.3.07

sıkıntıya çare çorba tarifidir

Kırmızı Mercimek Çorbası:
1 bardak kırmızı mercimek + 2 adet rendelenmiş havuç + 1 rendelenmiş büyük soğan + 1 et suyu tableti veya 1 bardak et suyu + 5 bardak su (et suyu tableti kullanırsanız 6 bardak su) + 50 gr bitkisel margarin veya bir kahve fincanı sıvı yağ + tuz + kırmızı pul biber.
Mercimekleri ayıklayıp yıkadıktan sonra, diğer malzemelerle birlikte tercihen düdüklü tencerede pişiriniz, limon suyu ve nane ile servis ediniz. Sofranız tek kişilik değilse, çorbanızı resimdeki gibi bir "çorbalık" içinde sofraya getirmenizi öneririm, çorbanın lezzetini tamamlayan bir zerafet ile servis edilmesi de sıkıntıyı dağıtmaya iyi gelebilir.
Sıkıntıyı geçirmese de, "midevî" ve besleyici olduğu için hiç değilse sağlıklı bir öğün oluşturur!
hk, 29.III.2007

26.3.07

ipek günler



ipek günler


banu özer eren'in marifetli parmakları,
şeker mi şeker tasarımlarını kesip, biçip, dikince ortaya
"ah bu da benim olsaydı", dediğim birbirinden "biricik" çantalar çıkıyor.
resimdeki "ipek günler", bu sabah benim oldu!
henüz paketlenip, yola çıkmadı,
ama annemin bana çocukluğumda diktiği Nazilli basmasından yazlık ev eteklerimi ve 1960'lı yılların yaz şıklığını anımsatan, Eliz Teyze'ciğimin camlı dolabının üst rafında kavanoz içinde sakladığı, çivit mavi / ateş kırmızı / acı sarı jelatine sarılı nane şekerlerini özleten "ipek günler"i koluma her takışımda kendimi pek güzel hissedeceğimden hiç şüphe duymuyorum!
"ipek günler" de banu özer eren'in elinden çıkan tüm çantalar gibi dünyada tektir:
hani olur da bu yaz bir yerlerde kolunda bu şeker mi şeker çantayla dolaşan güzel bir hanım görürseniz, o benimdir :o)))
hk, 26.III.2007

25.3.07

baharın işaretleri

Kimsesiz fotograflar albümü