bugün bir dilim "kara orman pastası" yemeğe ne dersiniz?
bir an önce noktalanması gerekli işlerin listesini
-ince uzun ve her satırı bir kaç sözcükten ibaret-
hem evde hem üniversitede
çalışma masamın tam karşısına astım:
okudukça yüreğim daralıyor,
paniğe kapılma zamanı değil (henüz), diye yineliyorum
kendi kendime (ama bu bir kandırmacadır),
aklımın benden çok daha iyi bildiğini
yazacaklarım düşüncelerimin arasından çekilip çıkartılmayı bekliyorlar,
düşüncelerim bitkin mi düşmüş ne,
yazmamak için neredeyse direniyorum.
yazsam olup bitecek:
cümleler bir sihirbazın yeninden çıkan birbirine düğümlü rengarenk eşarplar gibi
parmaklarımın ucundan kağıda dökülecekler,
ama işte ben
kendi sihirinin sihirbazı olmaktan yorgun,
belki de artık şapkamın içindeki tavşanın peşine takılıp
uzak uzak yerlerdeki kırlara gitmek istiyorum.
bir dilim "kara orman pastası"na gelince:
Mozart'ın piyano sonatlarını dinleyip annemi özlerken,
"peace rose" ile yudumlarken çayımı (bkz.hüzünlü nesneler sergisi),
üstelik olmak istediğim yerlerin hepsinden çok uzakken,
bir "teselli mükâfatı" diye geçirdim aklımdan,
"bir teselli mükâfatı"
hem yazan
hem de okuyan herkes için...
hk, 25.4.2007