14.2.07

"akıllı olmak" üzerine bir "sabaha karşı" yazısı...



... son günlerde televizyon haber bültenlerinde, hilkât garibesi magazin programlarında kadınlar erkeklere, erkekler kadınlara, erkekler erkeklere, kadınlar kadınlara "akıllı ol!" diye bağırıyorlar. bu bir göz dağı verme, "aklı başa devşirmeye davet", aba altından sopa gösterme ifadesi.
Eminim "akıllı fırın"larda pişen çörek böreklerle beslenerek büyüyen "akıllı kişiler" daha da büyük bir özgüven duygusu ile yapıyorlar bu uyarıyı; öyle ki kısacık bir an için bu ifadeyi kullananın aklı, söylediği kişinin aklından çok daha üstünmüş duygusuna kapılıyor insan ; bu uyarıyı işitmek zorunda kalan için de ister istemez bir yazıklanma duydusuyla dolup taşıyor.
işte böyle bir dönemde yün alışverişlerimi yaptığım mağazada bir de "akıllı yün"lerle karşılaşmayayım mı? renk renk, hepsi de örüldüğünde birbirinden farklı ve güzel desenler üreten yün yumakları. sizin sadece düz örgü ilmekleri atmanız yeterli, "iplik akıllı olduğu için" kendiliğinden açık koyu tonlarda bantlar, kırçıllı desenler veya benekler ortaya çıkıveriyor. ben de ister istemez "akıllı olmanın güncelliğinden etkilenerek" babacığıma ve "örgü asistanım Kentoş Bey"e "akıllı yün"den birer yelek örüverdim.
Hayatta birilerinin başına çorap örüp, "akıllı ol" diye gözdağı vermektense, "akıllı yün"den yelekler, kazaklar, atkılar örmek çok daha zevkli, eğlenceli, zararsız ve yararlı geliyor bana, ne yapayım...
İyi sabahlar efendim.
hk, 15.şubat.2007 (yaşasın 14.Şubat bitti gitti)

Hiç yorum yok:

baharın işaretleri

Kimsesiz fotograflar albümü