19.11.08

balerin



Fotoğrafçısını bilmediğim bir "an" bu.
Belli ki genç bir balerinin prova sırasında verdiği molanın resmi. Kırmızı, siyah ve beyazla kurgulanırken / biçimler arasındaki keskin hatlar ile izleyicisini "çarpan" bir "yalnızlık" fotoğrafı.

Böyle hissediyorum kendimi çoğu zaman; üniversitede / sınıf ve laboratuvarda ders anlatırken / bir konferans salonunda dinleyicilere sunum yaparken / ya da burada yazarken, hep aynı "biraz sonra gidiverecek, kendimle başbaşa kalacak olmanın" huzura benzer rehaveti kaplıyor içimi.

Sonra izleyicilerden boşalan koltuklardan, sıralardan birine yerleşip, bacaklarımı uzatarak / artık kimseyle paylaşmak zorunda olmadığım varlığımla kucak kucağa, nefesleniyorum.

Dinleyenler gidince başlıyor dinlenme,
kalabalıkta olduğum kadar yalnız,
yalnız değilken olamadığım kadar kalabalık,
kırmızı bir yorgunluk / siyah bir suskunluk / beyaz bir dinginlik.

bu fotoğraf herşeyi özetliyor, ama fotoğrafçısı kim bilmiyorum.

hk, 19.11.2008

1 yorum:

dgül dedi ki...

Bugün yeni yazılarınız olduğunu gördüğümde, sonuncu içeriği hiç farketmeden, buradan başladım okumaya. Bu yüzden, okurkenki hissiyatıma da aynı sırayla başlamalıyım diyorum ;
"izleyicisini "çarpan" bir "yalnızlık" fotoğrafı" demişsiniz ya, cümlelerinizle fotoğraf öyle anlamlı bütünleşmiş ki, "yazarken yalnız olmadığınız" ifadesine katıldım tamamıyla, evet, aç ve obur gözlerle izliyor ve de okuyorum her sözcüğünüzü, kendimi bir an hafifçe utanmış ve suçlu gibi hissederken, ardından, "hayır, o zaten biliyor ve güdümlüyor olmalı bunu, bu okura bir açık davet, bu, en insani duygumuz olan paylaşmanın güzelliği" diye düşünürken buldum.
Yazınız tam da bu hissiyatı veriyor okuyana zaten, dinginlik güzeldir gerçekten de...

baharın işaretleri

Kimsesiz fotograflar albümü