7.11.10

Süslü Alfabe



Süslü Alfabe'yi "Filbahrili Ev"imin hırsızlar tarafından yağmalandığı o büyük felaketin ardından, 2007 Kasım'ında bulmuştum; İstanbul'da bırakamadığım, anneciğimin ilkokul defter ve kitaplarından oluşan küçük hazinenin bir parçasıydı. Sayfalarını karıştırıp, annemin çocuk ellerinden çıkma kurşun kalemle çizilmiş çizgi ve harfleri seyretmiştim uzun uzun. O zamanlar farketmediğim bir ayrıntıyı önceki gün görüverdim ve bir kez daha yüreğim hopladı...

Alfabenin iç kapak sayfasında " Yazan: A.Hilmi" ve "Ressamı: CEVDET" diye belirtilmişti, ikinci baskısı yapılan " Çok Resimli Süslü Alfabe", İstanbul Resimli Ay Matbaası'ndan 1930 yılında çıkmıştı.

Neredeyse bir aydır Rifat dedemin üzerinde "Muhtelif İşlerim" yazan dosyasındaki grafik ve resimlerini tek tek ve defalarca incelediğim için, 1920'li yıllarda imzasını Rifat Cevdet veya sadece CEVDET olarak attığını biliyordum. Hatta şimdiye dek Türk grafik sanatı dünyası tarafından kim olduğu çözülemeyen, ancak eserleri çok önemli ve değerli kabul edilen "CEVDET" beyin, benim dedem Rifat Cevdet Bey olduğunu da öğrenmiş ve -Türkiye'de grafik sanatların tarihçesi- konusunda çalışan genç bir meslekdaşımla da paylaşmıştım. Ben dedemin CEVDET Bey olduğunu ve 1920'li yıllardan itibaren pek çok kitap kapağı, kitap için gravür, takvim, sinema afişi, logo, reklâm afişi çalıştığını biliyordum; ama kendi dönemi için "grafik sanatı" açısından ne denli önemli kabul edildiğinden habersizdim. Yıllar sonra ve tesadüf eseri bu iki bilgi buluşunca, ortaya harika bir keşif çıktı.

İşte bu keşfin öznesi olan dedemin elinden çıktığını henüz yeni farkettiğim "Süslü Alfabe", anneciğimin doğduğu sene yapılan baskısı ile yıpranmış ve yorgun, ama artık kayıp değil. Filbahrili Ev'in tavan arasından aşağı atılan ve zamanında dedem tarafından paketlenmiş nice okul defteri, kitabı ile birlikte gün ışığına kavuştu.

Bu alfabeyi görünce düşünmeden edemedim: Dünyada babası tarafından resmedilmiş bir alfabe ile okuma yazma öğrenen kaç çocuk vardır ?
Dedem bu alfabede yer alan 46 resimi çizer ve boyarken, gün gelip kendi çocuğunun da harfleri, sözcükleri bu alfabe yardımıyla öğreneceğini aklından geçirmiş midir?
Annem "Süslü Alfabesi"nin babası tarafından resimlendiğini bilmiş, bunu sınıf arkadaşlarına söylemiş midir?


Ne yazık ki, ben çok az zaman geçirebildim Rifat dedemle.. O İstanbul'da Filbahrili Ev'de idi, ben İzmir'de. Ama en güzel fotoğraflarımı o çekmiştir, her parçasını kendi elleriyle yaptığı bebek evinde oynadığım oyunlar paha biçilmez, elele tutuşup gezmeye gittiğimizi, hatta İzmir'e geldiğinde beni Karşıyaka İstasyonu'nun yanındaki çay bahçesine götürdüğünü, orada salıncaklı koltukta yanyana oturduğumuzu anımsıyorum hayal meyal.

Şimdi doğumunun 110. yılında yeniden, akıl almaz güzellikte hediyeler veriyor bana. Hem de içinde anneciğimin de olduğu, muhteşem hikayeler anlatan hediyeler...

hk, 7.11.2010

1 yorum:

bu durmaz dedi ki...

“Babamın resmettiği kitaptan okumayı öğrenmek...” Bu müthiş bir şey. Anneniz çok şanslıymış hocam...

Kitap; size yıllar sonra gelen küçük bir hediye, "CEVDET" bey ise bizlere büyük bir keşif oldu :)

Sonsuz saygı ve sevgilerimle.

baharın işaretleri

Kimsesiz fotograflar albümü