17.1.09

bulutların üstünde bir yazı



"bulutların üstüne ne zaman çıksam orada kalmak istiyorum", yeryüzü ile ilişkimin tamamen kesilmesinden, coğrafyanın ve yerleşimlerin görünmez olmasından müthiş bir huzur duyuyorum. yaşamın bir kapsül içinde ve üzerinde yaşlandığımız gezegenin tüm varlık ve yokluğundan yalıtılmış bir biçimde sürmesi içimi rahatlatıyor; orada ne ayrıldığım / ne de vardığım şehir ya da ülkeye ait değilim zira. bu özgür ve yalnız olma halinin bir sonraki aşaması gibi: ruhun durulması / aklın sakinleşmesi / düşüncelerin dinmesi / endişelerin ötelenmesi / beklentilerin silinip gidivermesi...

"ne zaman bulutların üstüne çıksam orada kalmak istiyorum" cümlesinin "mutluluktan" ve "bu mutluluğun bitmesini istemeyen biri tarafından" söylenmiş olduğunu düşüneceğinizi bildiğim , oysa gerçek böyle olmadığı için yazdığım bu paragraf, uzun bir metinin girişi de olabilir pekala. o metini şimdi yazamayacağımı hissettiğim, ancak "yalıtılmışlık arzusu"ndan da kurtulamadığım için deyiverdim, hepsi bu.

zira sepetine bir çok ağır kum torbası bağlanmış, yeryüzünde zorla tutulan bir balon yolcusuyum uzun zamandır.

hk, 17.I.2009

2 yorum:

dgül dedi ki...

"Ne zaman bulutların üstüne çıksam orada kalmak istiyorum" cümlenizin mutluluktan söylenmiş olabileceğini düşünmemiştim ilk okuyuşumda. Çünkü ben bulutların üzerindeyken hep kaybolmuşum, kaybolacakmışım gibi hissediyor ve bir an önce ait olabileceğim bir yere ayak basmak istiyorum. Siz huzur duyuyorum dediğinizde bu yüzden şüpheyle bakmıştım cümlenin görünen anlamına.Sonra tekrar tekrar okudum ve kendi haleti ruhiyeme de uymasının etkisiyle olsa gerek, anlatımızın cazibesine kapılıp, bunu benim de dileyebileceğimi düşündüm. Ama herşeye rağmen ayaklarım yerdeyken düşünüyorum bunu, yukarı çıktığımda sanırım yeniden düşünmem ve sorgulamam gerek.
Demem o ki, o kadar güzel yazıyorsunuz ki, benim kum torbalarım kendiliğinden hafifleyiveriyor sizi okurken, keşke size de aynı etkiyi yapsa...Sevgiyle...

kekik dedi ki...

Sorumluluklar, zorunluluklar, vs. vs... Hayat çok kısa ve hakkını veremeden gitmemek lazim.. Bugünlerde ben de başka bir şehirde, tanımadığım yüzler ve sokaklar arasında olmak istiyorum. Özgür ve hafiflemiş olmak, hafiflemek, kum torbalarından kurtulmak.. Zira, bu aralar bütün gün yalnız başıma kapandığım ofisim bir hücre gibi geliyor bana. Enerjim yok! Bir sabah oluyor, bir akşam. Dayanılır gibi değil bu kısırdöngü. Birşeyler yapmalı! Hemen!

baharın işaretleri

Kimsesiz fotograflar albümü