27.5.08

ıhlamurlu yazı



Ihlamurların dal uçlarında salkımlanan çiçekler Haziran’ı gözlüyor.

Mayıs beklentileri tüketildi.

Günler ağaçları meyvelendirirken, düşleri eksiltip azaltıp çoğaltıyor.

Aylara, mevsimlere sığdırmaya çalıştığımız küçük ve çocukça isteklerden söz ediyorum; hani bahar geldiğinden beri elini elinden düşürmeyen sevgili hallerine benzer şeylerden.

Ot kokusuna benzer içlenmelerden, saksağan gevezeliğini andırır sıkıntılardan, bulutların toplanışına benzer bunaltılardan, nereye koyacağımızı bilemediğimiz gülüşmelerden: Bunların her birinden uzaklaşma isteğinden söz ediyorum.

Düş geldi mi, kalıyor. Düş kendini kandırıyor, kandırıkçı düş, kanmaya dünden hazır akıl, aklı evvel yürek.

Kavuşmalar ertelendikçe ayrılıklar da gecikir, bu da Mayıs tesellisi.

Haziran’da ıhlamurlar açacak,
Temmuz'da yolculuklar başlayıp, uzun mektuplar yazılacak,
Ağustos yorgunluğu cebinde gelecek,
Eylül bahçeli bir evin odalarında kavak yapraklarının pır pırları ile dinlenecek..

Biz en iyisi ıhlamurlarımızı Eylül'de içelim.


hk

Hiç yorum yok:

baharın işaretleri

Kimsesiz fotograflar albümü