alında iki yana açılan dalgalı saç tutamlarının çerçevelediği bu çehre,
hasta yatağından kalkmış bir gencin "zoraki" gülümsemesini taşır gibi.
gözlerdeki gölgeler ve göz bebeklerinin taşa oyulmuş
iki derin çukurdan ibaret oluşu belki de bu hüznün nedeni.
ama bu
taşın hüznü mü?
taşı işleyenin kederi mi?
yoksa sadece "taş ustasına ısmarlanan" hüzünlü bir bakış olduğu için mi?
taştan yontulmuş bu hüzünü iki avucumun arasına alıp,
usulca öpseydim keşke.
hk, 26.8.2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder