tag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post6029367419668186076..comments2022-10-01T05:19:08.577+00:00Comments on bir fincan yasemin çayı: Ankara'da bir Pazar günüUnknownnoreply@blogger.comBlogger2125tag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post-31557207760446174002009-03-29T16:44:00.000+00:002009-03-29T16:44:00.000+00:00Küstüm çiçeği oldu mu insan bir kere, çocukluğunda...Küstüm çiçeği oldu mu insan bir kere, çocukluğundan gençliğine, erişkinlikten yaşlılığına kadar hep aynı -küstüm çiçeği-dir zaten. Olsa olsa küstüğü insanlar, küsmesine yol açan etkenler değişir.. Önemli olan onun bir "küstüm çiçeği" olduğunu bilen, ve -küstüm çiçekliği hali-nden hoşnut yaşayanlarla birlikteliğidir. Ve ben ömrüm boyunca, sadece anneciğimin küstüm çiçeği olarak kalacağımı biliyorum.hkhttps://www.blogger.com/profile/07648803190199022365noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post-58895457252602807702009-03-29T14:57:00.000+00:002009-03-29T14:57:00.000+00:00Anılarımızdan en kıymetli olanları, çocukluğumuzda...Anılarımızdan en kıymetli olanları, çocukluğumuzdan hatırlananlardır illa ki... <BR/>Neşeli ve güzel, o çok özel anılarınız, içten ve zarif cümlelerinizden okunduğunda bugününüzü/bugünümüzü, yaz saatine/gün ışığına gerek kalmadan ışıkla doldurmaya yetiyor da artıyor yine... <BR/>Bir sualim olacak yalnız;<BR/>"Benim (-de!-) -küsme huyum- vardı çocukken."; ve benim biyolojik yaşım çocukluğu çoktan gerilerde bırakmış olmasına rağmen, halen var ise bu huyum; "Erişkin küstüm çiçeği" mi oluyorum ben??? :)))küstüm çiçeğinoreply@blogger.com