tag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post2254901429732695834..comments2022-10-01T05:19:08.577+00:00Comments on bir fincan yasemin çayı: sombahar'da şenlikli bir bahar temizliğiUnknownnoreply@blogger.comBlogger5125tag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post-75150649965933564342007-12-21T00:24:00.000+00:002007-12-21T00:24:00.000+00:00Merak etmeyin, ara ara da olsa, uğramak isterim. L...Merak etmeyin, ara ara da olsa, uğramak isterim. Latif ve nezih bir ortam. Hatta, sizi bizim foruma davet etmek isterken, mailinizi ararken, yazdım. Bu bir reklam olmasın diye de genele yazmadım.<BR/><BR/>Çekinceme kişiseldir, bensel. Sunulmayan tabağa elimi uzatmak adetim değildir. Ve nasıl bir ortamla karşılaşacağımı bilmeden, yazmadaki tutukluğumu anlamanızı isterim.<BR/><BR/>Haklısınız, hatırlanacak şeylerin kederli olduğu kesin. Ama bizi tarif ederken, o acı tatlı hatıralarla var olmuyor muyuz. Sanırım İhsan Oktay Anar'ın, Efrasiyab'ın hikayelerinde idi. Gençliği arayan kişi, yaşadıklarını unutma bedeli istenince, vazgeçiyor. Çünkü kendisi o yaşadıkları ile var.<BR/><BR/>Entellektüel kişilerin duraksamaları gayet normal. Hele coşkuyu sönümlendirecek olaylar yaşamışlarsa. Ne de olsa duygusal kişiliğe sahip birisi böyle yazılar yazabilir, ne de olsa böyle bir kişi etkilenir...<BR/><BR/>Umarım, hayatınızın bu döneminde, yeni bir (doku, renk diyemiyeceğim ama)yorum katarsınız.<BR/><BR/>O teşekkür bendenize ait değer verip cevapladığınız için. <BR/><BR/>Sevgi ışığınız olsun. Işıksız kalmayasınız.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post-75489318132134886832007-12-20T18:59:00.000+00:002007-12-20T18:59:00.000+00:00Yaşadıklarım ve hissettiklerim bu sayfalarda olduğ...Yaşadıklarım ve hissettiklerim bu sayfalarda olduğu gibi ve hiç değiştirilip, eksiltilmeden yazıya dökülmüşse; ve pencere herkese açılmışsa, yorum yapmak konusunda çekinmenize hiç gerek yok.<BR/><BR/>Hatırlanacak şeylerin olması kuşkusuz çok güzel; ama güzel olduğu kadar da kederli. Hatırlamakta güçlük çektiğiniz birinin hasretini çekmek ile aynı değil en azından. Belki benim için de bir zaman gelecek ve "sadece mutluluk duyacağım" hatırlayabildiklerim için; ama korkarım henüz çok erken. Zira ben hatıralardan yola çıktığımda, birer hatıraya dönüşebilecekken anneciğimle paylaşamadan yitirdiğim tüm zamanlar için üzülmekteyim şimdi. Bu duyguyu anlatabilmem öyle öyle zor ki...<BR/><BR/>Ne yazık ki eskisi kadar üretken değilim yazmak konusunda, ama dilerim okuyucu / yorumcu olarak ziyaretlerinize devam edersiniz.<BR/><BR/>sevgilerim ve teşekkürlerimle.<BR/><BR/>hkhkhttps://www.blogger.com/profile/07648803190199022365noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post-10708541448061985012007-12-20T16:51:00.000+00:002007-12-20T16:51:00.000+00:00Bir rüzgarın attığı blogunuzda, blog sahibinin e-p...Bir rüzgarın attığı blogunuzda, blog sahibinin e-posta adresi ararken, bir konuya cevap yazarken buldum kendimi. <BR/><BR/>Sanki kulak misafiri olduğunuz bir konuda, tanımadığınız kişilere, o kişilerin işlerine karışıyor gibi hissettim kndimi. Belki, yapacağım yorumdan çekinme sebebim, paradigmalarını bilmediğim sizlerin, vuruk kırık haline yanlış yaklaşma korkusu olabilir.<BR/><BR/>Evet ne diyecektim. Unutmak hayatın içinde. Aslında unutulan bir şey yok. Sadece üstü örtülen şeyler var. Aynen ölüm sonrası insanın acıkması ve yemek yemesi gibi. Aynı okul taksidinin düşünülmesi ve sabah işe gidilmesi gerektiği gibi.<BR/><BR/>Metin olmalı terkedişlerde. Sanırım "Deliler" oyunu idi. Selim Naşit oynuyor idi. Adile'nin kaybedilişinin ertesi günü idi. Oyun boyunca ona dikkat ettim. Güldürdü, gözleri gülmüyor ama insanları güldürüyor idi. Belki, evet belki hayatının en zor günü, en zor oyunu idi. Daha saatlerce önce kaybettiği kardeşinin ardından insanları güldürmek.<BR/><BR/>Yine aklıma takılan bir şey var.Blogunuzu gezerken, satırlarınızı okurken aklıma takılan.... <BR/>Annem sordu kardeşime "babanı rüyanda hiç gördün mü?" cevabı; <BR/>"Anne, inan gözümün önüne getiremiyorum, rüyama nasıl girsin?"<BR/><BR/>Kardeşim 6 yaşında idi ve hatırlayabileceği şeyler o kadar azdı ki.... Bazen hatırlanacak şeylerin olması, üzüntüyü arttırsa da, inanın çok güzel. Bunun kıymetini bilmeli. Onların gittiği yerden baktıklarında bizi üzüntülü görmekten duyacakları sıkıntıyı, o kişilere yaşatmamalı...<BR/><BR/>Sevgi ve muhabbetle kalınız...<BR/><BR/>tamercem@gmail.comAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post-67706391751153197162007-11-19T09:33:00.000+00:002007-11-19T09:33:00.000+00:00Handeciğim, unutmak allahın insana verdiği en güze...Handeciğim, unutmak allahın insana verdiği en güzel huylardan biri...Tabii ki bir de unutamadıklarımız var yaşamda.Onları da iyi korumak gerek, bence.Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/03693619085137953661noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1601949457844505935.post-40214802279821419282007-11-19T08:59:00.000+00:002007-11-19T08:59:00.000+00:00handeciğim..dediğin gibidir unutmak..hakikatende ş...handeciğim..dediğin gibidir unutmak..hakikatende şenlikli bir bahar temizliğidir..ama aynı zamanda çok dokunaklı ve hüzünlüdür de..hele eğer ki anılar ve biriktirdiklerin seni bırakmak,bir başka yere gönderilmek istemiyolarsa halin harap..biberbetihttps://www.blogger.com/profile/16576658640473738689noreply@blogger.com